Eser Sıra Numarası: 160214eser02
İYİ BİR GELECEK İÇİN KAYGI
Kurgulamış
olduğumuz gelecekte kim olmak, ne yapmak istiyoruz? Yanıtımız ideallerimizdir
,geleceğe dönük umutlarımızdır. Belki bir bilim insanı belki bir yazar.
Benjamin Franklin’in de dediği gibi “Yapmak istediğin şeyi düşünerek karar ver,
verdiğin kararı da mutlaka gerçekleştir”. Eğer gerçekten istiyorsak gereğinden
fazla çalışırız. Peki gelecek kaygısı dediğimiz o olması gerekse de rahatsız
eden duygu ne olacak ?Sürekli içimizde taşıyacak mıyız?
Çoğu birey için
istikbali çok önemlidir. Kim bilir belki de bu nedenle geleceğe yönelik
kaygılarımızı içimizde taşıyoruzdur. Belki de bu yüzden gereğinden fazla
çalışıyoruzdur. Ancak bu kaygıların sosyal yaşantımıza kötü yönde etken
olmasına izin vermemeliyiz. Zaten her birey idealist değildir. Yalnızca ileri
görüşlülüğü huy haline getirmiş biraz geleceği için yaşayan tipler böyledir.
”Başarı bir yolculuktur bir varış noktası değil.(Ben Sweetland) Bu yolculukta
bizi hedefe götüren düşüncelerimizdir.
Fakat bir yandan da yolculuk devam ederken kaygılar karşımıza çıkar.
İşte bu kaygılar bizim yolcuğumuzdaki duraklarımızdır .1 saniye öncesi geçmiş
olduğuna göre 1 saniye sonrası da gelecektir. Kimi zaman ileri görüşlülüğümüz
kendini aşar ve 1 saniye sonrası için
bile kuşkulu bir ruh haline girmemize neden olur. Arkadaşımıza an içinde
verdiğimiz bir sır ve 1 saniye sonrasında bu sırrın getirdiği endişe bizi yiyip bitirir. Kimi zaman bu duygu
bambaşka bir boyut kazanıyor ve mistikleşebiliyor.
Geleceğe yönelik duyduğumuz
olağan kaygıların gerçekleşeceği duygusu beynimizde bir yerlere yerleşiveriyor
ve kimi zaman yanılmıyoruz. İşte bu da ileri görüşlülüğün getirdiği kimi zaman
avantaj kimi zamansa dezavantaj. Güne en güzel umutlarınla başlarsın, bu en
güzel umutlarınla geleceğini süslersin fakat bir taraf karanlık kalır işte o taraf kaygıların oluşturduğu
kötümserliktir. Çoğumuzun geleceğe yönelik olan umutları şuan sahip olduğumuz
gücümüzün kaynağıdır. Umutlarımız ve gücümüz birbirleri arasında ters düşüyorsa
o zaman bir sorun vardır diyebiliriz. Yani endişelerimiz, umutlarımızı
sınırlandırmasın, gücümüzü azaltmasın. Umudunu kolay kolay yitirmeyen bir
kişiliğe sahibimdir. Bir o kadar da kaygılıyım. Halbuki kaybedecek bir şeyleri
olan insanlar korkar, kuşkulanır. Benim kaybedecek bir şeyim yok ama kaygılarım
fazlasıyla var. Kaygılarımın sorumlusu ise sanırım kaybetmekten korkacağım
şeyler istemem. Kaygılar küçük bir çocuktan yaşlı bir insana kadar ileri
görüşlü her bireyde olabilir. Küçük bir çocuk iken duyduğum endişelere şuan
anlam veremiyorum. Özellikle gece yatağıma uzandığım sırada hayal gücüm çığır
açıyor .Eve giren hırsızın bütün ev bireylerine zarar vermesinden ,hatta
yatağımın altında birinin olduğundan ve beni öldürmek için fırsat kolluyor
olmasından korkardım .Sanırım o yaşlarda endişelerim hayal gücümü ele geçirmişti. Aslında şuanda duyduğum
endişelerim de garipsenebilir. Kaygılarımız bizi bazen hedeflerimizden
edebiliyor buna yenik düşmemeliyiz .
Bir ilköğretim öğrencisi iken tır şoförü
olmak isterdim. Bu mesleği yapan tanıdığım çoğu insanın mesleği bırakması ve
iyi şeyler söylememesi beni kaygılandırdı.6.sınıfta ise bir balığın genlerini
insana aktararak insanda solungaç oluşturmayı amaçlayan bir genetik mühendisi
olmayı isterdim bu gibi amaçlar farklı sonuçlar doğurabiliyor .Bu şekildeki
olanaklar beni kaygılandırdı. Doğrusu 3
ay öncesine kadar belki bir avukattı hedefim. Bugünse bir rallici belki de
tutarsız bir kişiliğe sahipmişim gibi gelebilir ama içimde her zaman araba
tutkusu vardı sadece kaza yapmaktan ya da başka bir şeyden kaygılandığımdan
dolayı korka korka basardım gaza ne sebep oldu bilmiyorum ancak şunu anladım ki
kaygılarımız bizi hedeflerimize korka korka yaklaşmamıza neden oluyor. Bizse
endişelerimizin her zaman getirdiği bu korkuları yanlış yorumlayıp ya
hedeflerimizden tümüyle vazgeçiyoruz ya da çok yavaş bir şekilde yaklaşmaya
çalışıyoruz. Umarım bu benim son kararım olur .Sınavlar, dersler, başarısızlık
örnekleri veya başka sıkıntılar kaygılandırsa da bu son kararımolur.Aslında çoğu bireyde olan şeyler bunlar. Okula
başlarız bize ne olmak istediğimiz
sorulur. Cevabı her birimiz heyecanla veririz; doktor, mühendis ,pilot diye.
Büyüdükçe bunu söylemenin kazanmaktan kolay olduğu anlaşılır.
Hedefse git gide
düşer çünkü kişinin bir mesleği olsun ki parası olsun. Düşük hedefe ulaşma
ihtimali daha yüksektir. Bu da aç kalma korkusu olmalı. Zaten gereğinden fazla
kaygı yersizdir. Sonuçta olacağımız ve olmayacağımız aynıdır. Umarım kaygılar
hiçbir bireyi kötü yönde etkilemez.