Eser Sıra Numarası: 220214eser54
“YA
YAPAMAZSAM?...”
Gelecek...Şu üzerinde sürekli
düşündüğümüz, bazen bir kaçış yolu olarak gördüğümüz, kimi zaman
endişelendiğimiz…Hayatımızın henüz görmediğimiz, yaşamaya fırsat bulamadığımız
günlerinden bahsediyorum. Bir de bu belirsizliğin bizi karamsarlığa düşüren bir
yanı var. Gelecek kaygısı…Hiç şüphesiz hepimizin ortak korkusu…Hayat içindeki
en büyük mücadeleyi, savaşı hep bu korkuyu yenmek için vermiyor muyuz zaten?
Kendimize, sevdiklerimize daha güzel bir yaşam bırakabilmek adına koşuşturup
durmuyor muyuz sürekli? Daha çocukken başlayan bu endişelerimiz ömrümüzün sonuna
kadar devam ediyor. Üstelik giderek de büyüyor. Başlarda daha iyi bir oyuncak
isterken lise yıllarına doğru daha kaliteli bir üniversite, ileriki yıllarda
yüksek maaşlı bir iş, geniş bir ev,daha lüks bir araba,daha mutlu bir yaşam,
daha, daha, daha… Hiç kesintisiz, üstelik geçen yıllarla beraber üzerine yenilerini
ekleyerek önümüzde uzanıp gidiyor. Ama o korkulardan hiç kurtulamıyoruz.Özellikle de “ya yapamazsam?” korkusundan…Şimdi ben kendi endişelerimi,
korkularımı anlatayım; siz de bu satırları okurken kendinizden parçalar bulun
ve gelecek yap-bozunuzu tamamlamaya başlayın.
Ben hayatta çalışmadan, hatalar
yapmadan, zorluklarla karşılaşmadan iyiye ve güzele sahip olunamayacağını
düşünen insanlardanım. Bu yüzden hep çalıştım, hep de çalışırım. Bu çalışma
arzum da geleceğe dair endişelerimi sürekli azaltmıştır. Birçok farklı dönemlerden
geçiyoruz. Hayatta her yeni döneme geçişte elbette sıkıntılar yaşıyoruz. Neden
mi? Çünkü yeni sorumluluklar almaktan, yetişkinlikte basamak atlamaktan,
alışılmışın dışında bir hayat düzenine geçişten kısacası, bize yeni olan ne
varsa ondan korkuyoruz. Bu “yeni”den ben de biraz da olsa korkuyorum. “Ya
hayatımın bu döneminde “yeni”ye ayak uyduramazsam?” Ayrıca bende, yanlış
insanlara güvenip, hata yapma korkusu var. Ama biraz oturup düşündüğümde bunun
yersiz olduğunu kanısına vardım. Geniş bir pencereden baktığımızda tüm bu
bahsettiğim endişelerin, korkuların, kaygıların geçmişteki olumsuz deneyimlerimizden
kaynaklandığını görürüz. Ama geçmişte işler biraz kötü gitti, hata yaptım diye
üzülmeyin. Aksine sevinin. Çünkü hatalar geleceğimizin sağlam temeller üzerine
kurulmasını sağlayan en büyük kazanımlarımızdır.
Gelecekten
bahsetmişken; bir de sevdiklerimizi kaybetme, yalnız kalma korkusu var. Elbette
bunları da bir gün yaşayacağız. Ancak insan; zorluklarla, üzüntülerle, acılarla
güçlenir. İşte bu güçlenme gerçekleştiğinde hayatımızın yeni bir dönemine daha
atım atacak ve artık hayatta yalnız kalmayı da öğrenmiş olacağız.
Fark ettiyseniz tüm bu korkularımızın
temeli “ya yapamazsam?” dan geliyor. Kendimize biraz güvensek “yapamazsam” diye
bir kaygı kalır mı? Kalmaz. Sonuçta; özgüvenimiz sağlam olmalı ki korkularımız
azalsın, hatalar yapalım ki deneyimler kazanalım. Gelecek denen ve soru
işaretleriyle dolu günler için çalışalım da bırakalım son söz yine geleceğin
olsun.
Evet; gelecek için çalışmalıyız ancak
geleceği hiçbir zaman kontrol altına alamayacağımızı da unutmamak gerekir.
Yarınınızdan emin misiniz? Tabii ki hayır. O zaman bugününüzü yaşamayı da
ertelemeyin. “Ya öyle olursa, ya böyle
olursa” gibi varsayımlar üreterek korkularınıza yenilip, anın büyüsünü
bozmayın. Unutmayın gelecek de bir gün hepimizin şimdisi olacak. Yeter ki siz
elinizden geleni yapın, bırakın gerisine gelecek karar versin.